Animasyon Seri Filmleriyle Tatil Keyfi

Buzulların dünyayı kapladığı ve hayvanların yaklaşan Buzul Çağı'ndan kurtulmak için büyük bir telaş içinde olduğu bir dönemde, Sid adında bir tembel hayvan, Manny adında bir yünlü mamut ve Diego adında bir kılıç dişli kaplan, beklenmedik birer kahraman olarak sahneye çıkar. Bu üç farklı tür, hem bu zorlu dönemin koşullarıyla başa çıkmaya çalışırken hem de bir insan çocuğunu babasına geri götürme görevini üstlenmek zorunda kalır. Başlangıçta isteksiz bir şekilde bir araya gelen bu grup, Buzul Çağı'nın ölümcül tehlikeleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Sid’in yavaş ama cesur tavırları, Manny’nin güçlü ve koruyucu doğası ile Diego’nun keskin zekâsı ve çevikliği, onları zorlu maceralarına hazırlayan bir uyum içinde birleşir. Görevleri, hem aralarındaki ilişkileri hem de hayatta kalma becerilerini sınarken, hayatta kalmak ve bir insan çocuğunu güvenli bir şekilde babasına ulaştırmak için mücadele ederler. Bu süreçte, farklılıklarına rağmen birbirlerine destek olmayı öğrenirler ve dostluklarının gücünü keşfederler.

Rio de Janeiro'da, yavru bir papağan olan Blu, bir grup kaçakçı tarafından yakalanarak Amerika Birleşik Devletleri'ne götürülür. Minnesota'daki Moose Lake yakınlarında, Blu'yu taşıyan kamyon bir kaza geçirir ve kutusu yola düşer. Yolu bulan Linda adında bir kız çocuğu, Blu'yu bulur ve ona sevgiyle bakarak büyütmeye karar verir. On beş yıl sonra, Blu, uçmayı öğrenmemiş, zeki bir evcil kuş olarak kitapçı olan Linda ile huzurlu bir yaşam sürmektedir. Ancak bir gün, sakar bir Brezilyalı ornitolog olan Tulio, Linda'nın kapısını çalarak Blu'nun türünün son erkek örneği olduğunu ve Rio de Janeiro'da bir dişi kuş olan Jewel'ın bulunduğunu bildirir. Tulio, Linda'yı Blu'yu Rio'ya götürmeye ve türlerini korumaya davet eder. Linda, Blu ve Tulio ile birlikte Rio de Janeiro'ya doğru yola çıkar. Rio'da, Blu ve Jewel, Tulio'nun çalıştığı enstitüde büyük bir kafeste tutulmaya başlar. Ancak, akşam yemeği sırasında kaçakçılar enstitüye girerek Blu ve Jewel'ı çalarak satmak üzere götürürler.

İlk filmde "Crood'lar", katı kurallarla yönetilen ve zorlu bir ortamda hayatta kalmayı başaran ilginç bir mağara adamı ailesidir. Bu aile, sıradan bir aile olmanın çok ötesindedir. Ailenin kızı, bağımsız bir ruh sergilerken, baba figürü oldukça koruyucu bir tavır içindedir. Ancak, "Son" olarak adlandırılan yaklaşan bir felaket, evlerini yerle bir edince, bu aile konforlu yaşam alanlarından ayrılmak zorunda kalır. Güvenli sığınaklarından uzaklaşarak, bilinmeyen ve vahşi doğada yeni bir yuva bulmak için yola koyulurlar. Bu yeni serüven, onlara sadece hayatta kalma mücadelesi sunmakla kalmaz, aynı zamanda kendilerini ve birbirlerini yeniden keşfetme fırsatı da tanır.

Küçük Andy, odasında oyuncaklarıyla, özellikle de “Woody” adındaki oyuncak bebekle vakit geçirmeyi çok sever. Ancak Andy odada yokken, oyuncaklar canlanır ve kendi hayatlarını yaşamaya başlar. Woody, oyuncak olmanın getirdiği huzur içinde her şeyin yolunda olduğuna inanır. Fakat Andy'nin ailesinin taşınma planları ve Woody'nin bilmediği bir doğum günü partisi hakkında endişeleri artar. Woody, Andy'nin annesinin ona doğum günü hediyesi olarak bir aksiyon figürü olan Buzz Işıkyılı'nı verdiğini fark etmez. Buzz, kendisinin bir oyuncak olduğunu kabul etmemekte ve hızla Andy'nin yeni favori oyuncağı haline gelmektedir. Woody, bu durumu kıskançlıkla karşılar ve Buzz'dan kurtulmak için çeşitli yollar dener. Ancak, Woody ve Buzz bir şekilde kaybolur ve Andy'nin taşınmadan önce odasına geri dönmeleri gerekmektedir. Çılgın Hırsız serisinde, Gru, çocukluğundan beri kötülük yapmayı seven bir adamdır. Şimdi ise çok daha büyük bir plan peşindedir: Ay’ı çalmak. Gru, kötü şeylerden zevk alan ve küçültme ışınları, dondurma ışınları ve kara ile hava araçlarından oluşan geniş bir cephaneliğe sahip bir kötü adamdır. Gru, yoluna çıkan her engeli etkisiz hale getirmekte oldukça ustadır. Ancak, hiç beklemediği bir durumla karşılaşır: Margo, Edith ve Agnes adındaki üç küçük yetim kız. Bu kızlar, Gru’nun göremediği bir şeyi görme yeteneğine sahiptirler: potansiyel bir baba. Dünyanın en büyük kötü adamı, şimdi en büyük meydan okumayla yüzleşmek zorundadır: üç küçük kızın güçlü iradesiyle başa çıkmak. Ejdarhanı Nasıl Eğitirsin serisinde, uzun zaman önce Berk Adası'nın kuzeyinde, genç Viking Hıçkıdık, kasabasını sürekli olarak saldıran ejderhalara karşı korumak için mücadele etmeyi arzulamaktadır. Ancak, babası Stoik the Vast, köyün lideri olarak, oğlunun bu hedefe ulaşmasına izin vermemektedir çünkü onu küçük ve beceriksiz görmektedir. Hıçkıdık, babasının onayını almadan savaşa katılır ve kendi icadıyla bir Gece Öfkesi ejderhasını yakalar. Fakat, ejderhayı öldürmeye kıyamaz. Bunun yerine, Hıçkıdık ve Dişsiz adını verdiği ejderha, ejderhalar hakkında yanlış anlamalar olduğunu keşfederler ve bu iki yaratık arasında güçlü bir dostluk gelişir. Hıçkıdık ve Dişsiz, her ikisinin de dünyalarını açacak bu yeni dostluk içinde, yanlış anlamaların ve cehaletin yol açtığı yıkımla başa çıkmaları gerektiğini anlarlar. Peki, bir ejderha ve insanın dostluk kurabilmesi mümkün olacak mı?

Uçamayan kuşların yaşadığı bir adada, topluma uyum sağlayamayan bazı kuşlar, diğerleri tarafından pek hoş karşılanmamaktadır. Bu kuşlar, adalarına gelen yeşil domuzların gerçek niyetlerini ortaya çıkarmakla görevli, adanın koruyucuları olarak bilinirler. Ancak, adadaki huzur ve mutluluk içinde yaşayan diğer kuşlar, bu koruyucuların gerçek yüzlerini göremezler. İyi niyetle hareket eden bu kuşlar, bir gün domuzların yumurtalarını çaldığını fark ederler. Yumurtalarının çalınması üzerine, intikam almak ve adalarını korumak için bir şekilde uçabilmeleri gerektiğine karar verirler. Uçmak, adanın gerçek tehlikeleriyle yüzleşmek ve adalarını korumak için hayati bir öneme sahiptir. Neşeli Dalgalar Serisi, genç bir penguen olan Cody Maverick'in, Antarktika'nın Shiverpool kasabasından başlayarak, Pen Gu Adası'ndaki prestijli "Büyük Z Anma Sörf Yarışması"na uzanan yolculuğunu anlatmaktadır. Shiverpool'daki diğer penguenler, Cody'yi sadece bir sörf tutkun olarak görse de, Cody çocukluğundan beri idolü olan ve artık hayatta olmayan sörf efsanesi Büyük Z'nin anısına bu büyük yarışmayı kazanma konusunda kararlıdır. Ancak, Pen Gu Adası'ndaki dalgalar, Shiverpool'dakilerden oldukça farklıdır ve burada rekabet çok daha zorlu bir hal almıştır. Şampiyon olan egoist Tank Evans, küçük Cody'nin onu kolayca geçmesini istememektedir. Cody, ormanda yalnız yaşayan yaşlı bir sörfçü olan Geek ile karşılaşır ve ondan hayat ve sörf hakkında önemli dersler alırken, aynı zamanda Geek'e de bazı şeyler öğretir. Cody'nin bu serüveni, hem kendini hem de sörf dünyasını keşfetme yolunda önemli bir dönüm noktasıdır.