Çocuklarla Hangi Film İzlenir?

Bir CIA ajanı, sevimli ve yetenekli bir yetim köpeği keşfettiğinde, Washington'daki yetkililer hemen onu gözaltına alır ve zavallı köpeği gizli bir silah haline getirmeyi planlar. Ancak kader, küçük Jack Russell Terrier'ın hükümetin elinden kurtulmasını sağlar ve onu tatlı bir şekilde Noel'den sadece bir hafta önce iki kardeşin sıcak kollarına teslim eder. İki genç kardeşin, yeni dostlarına ilk görüşte aşık olmalarını bekleyebilirsiniz; ancak, kısa süre sonra, dört ayaklı arkadaşlarının telepatik bir iletişim yeteneğine sahip olduğunu keşfettiklerinde şaşkınlıkları artar. Fakat babalarının işsiz olduğu ve faturaların biriktiği bir dönemde, 'konuşan' bir köpeği evlat edinmenin en iyi fikir olup olmadığı sorgulanır. Küçük köpek, iki kardeşin hayatına neşe ve heyecan getirirken, aynı zamanda ailelerinin içinde bulunduğu zor durumu da gözler önüne serer. Kardeşler, sevimli dostlarıyla birlikte geçirdikleri zamanın tadını çıkarırken, bir yandan da evdeki maddi sıkıntılarla başa çıkmaya çalışırlar. Telepatik iletişim yeteneği, köpeğin onlara sadece eğlence değil, aynı zamanda destek de sunduğunu gösterir. Ancak, bu durum, ailenin karşılaştığı zorlukları daha da karmaşık hale getirir. Kardeşler, köpeğin yeteneklerini kullanarak hayatlarını daha iyi bir hale getirmeye çalışırken, aynı zamanda onun gizemli geçmişiyle de yüzleşmek zorunda kalırlar. Hükümetin köpeği araması, onların hayatını tehlikeye atabilir ve bu durum, kardeşlerin cesaretini ve bağlılıklarını test eder. Ailelerinin içinde bulunduğu zor koşullara rağmen, köpekleriyle olan bağları, onları daha da güçlü kılar ve birlikte mücadele etmeleri gerektiğini hatırlatır.

Lemuel Gulliver, son on yıldır bir New York gazetesinin posta bölümünde çalışmaktadır. Dış dünyaya açılma korkusu nedeniyle kendisini bir kaybeden olarak değerlendirmekte ve iş arkadaşları da bu düşünceyi paylaşmaktadır. Bir gün, dayanılmaz bir şekilde, gazetenin seyahat editörü ve Gulliver'ın en yakın dostlarından biri olan güzel Darcy Silverman'a olan hislerini açıklamaya karar verir. Ancak son anda bu fikrinden vazgeçer ve ona bir köşe yazısı yazma isteğini dile getirir. Darcy bu teklifi kabul eder ve onu Bermuda Şeytan Üçgeni'ne göndermeye karar verir. Orada, Gulliver bir gemi kazası geçirir ve Liliput adasına düşer; burada, en uzun insanın on iki katı kadar boyutludur. İlk kez, Gulliver’in etrafında onu dikkatle izleyen insanlar vardır.

Ted Brooks, Miami'de diş hekimi olarak çalışan genç bir adamdır. Bir gün, biyolojik annesinin vefat ettiğini ve vasiyetinde adının geçtiğini öğrenir. Büyük bir miras bekleyen Ted, beklenmedik bir durumla karşılaşır: annesinden sadece bir grup asi kızak köpeği ve Alaska'da bir arazi parçası kalmıştır. Köpekler, ona karşı bir antipati besliyormuş gibi görünse de Ted, onları korumaya ve yerel bir etkinlik olan Kutup Macerası'na katılmaya karar verir. Ancak bu kararı, köpekleri isteyen bir dağ adamının tepkisini çeker. Ted'in kızak köpekleriyle yaşadığı maceralar, komik bir hikaye haline gelir.

Larry Daley, bir türlü istikrarlı bir işte tutunamayan bir adamdır. Ancak sonunda, umut verici bir fırsatla karşılaşır: Doğa Tarihi Müzesi'nde gece bekçisi olarak işe alınır. İlk gece her şey yolunda gider. Fakat güneş battıktan sonra sergilenen eserlerin canlanmasıyla her şey değişir. Şimdi, Larry'nin bir karar vermesi gerekiyor. Ya başka bir iş aramaya devam edecek ya da bu sıra dışı sergileri yönetmeyi seçecek. Ancak, Larry için durum hiç de beklediği gibi gelişmeyecek. Müze, geceleri bir masal dünyasına dönüşecek. Bir gece bekçisi olarak, Larry, eserlerin büyülü dünyasına adım atacak ve kendini beklenmedik maceraların içinde bulacak. Görünüşe göre, bu iş sadece bir güvenlik görevlisi olmanın çok ötesine geçecek.

Bir gün, Kansas'ta güçlü bir kasırga meydana gelir ve Dorothy Gale ile sevimli köpeği Toto, evleriyle birlikte sihirli Oz Ülkesi'ne sürüklenirler. Sarı Tuğla Yolu'nu izleyerek Zümrüdüanka Kenti'ne ulaşırlar. Yolculukları sırasında, beyin arayan Korkuluk, kalp isteyen Teneke Adam ve cesaret peşinde koşan Korkak Aslan ile karşılaşırlar. Onlara büyücü, Batı Cadısı'nın süpürgesini getirmeleri karşılığında yardım edeceğini söyler. Ancak, bu görev düşündükleri kadar basit olmayacaktır. Sarı Tuğla Yolu boyunca, pek çok zorluk ve macera onları beklemektedir. Yolda karşılaştıkları tuhaf ve tehlikeli yaratıklarla başa çıkmak zorunda kalacaklardır. Ayrıca, Batı Cadısı'nın sürekli peşlerinde olması nedeniyle, kaçış stratejileri geliştirmek durumundadırlar. Bu süreçte, dostlukları ve cesaretleri sınanacak, her biri kendi içsel güçlerini keşfedecektir.

1940'lı yıllarda, kocası Adolf Hitler'ın Nazileriyle savaşırken, son derece çalışkan olan Isabel Green, aile çiftliğini yönetmek ve üç asi çocuğunu yetiştirmek arasında yoğun bir yaşam sürmektedir. Yardıma ihtiyaç duyduğunu ve aşırı yorgun hissettiğini fark eden Isabel, Sihirli Dadı'nın olağanüstü hükümet dadısının, olayların ardından kapısında belirmesine inanamaz. Isabel'in plan yapan eniştesi Phil, onu çiftliğinin yarısını satmaya ikna etmeye çalışırken, çaresiz anne, ne kadar yardıma muhtaç olduğunu anlamaya başlayacaktır. Isabel, kocasının savaştan geri dönmesini umut ederken, çiftliği ayakta tutmak için elinden geleni yapar. Ancak işler beklediği gibi gelişmez. Çocuklarının asi tavırları ve çiftliğin zorluklarına ek olarak, onunla birlikte yaşamaya gelen Nanny McPhee'nin bile üstesinden gelmekte zorlanacaktır.

Başarılı bir kariyere sahip olan Doktor John Dolittle, güzel bir eş ve iki sevimli kız çocuğuyla birlikte, hayatını adeta avucunun içindeymiş gibi yaşamaktadır. Ancak bir gece, arabasıyla neredeyse bir köpeği ezmek üzereyken her şey değişir. Köpek, "aptal" diye bağırarak ortadan kaybolur ve bu olay, Dolittle'ın çocukluğundan beri sahip olduğu hayvanlarla iletişim kurma yeteneğinin yeniden canlanmasına sebep olur. Ne yazık ki, Dolittle'ın bu olağanüstü yeteneği hızla duyulmaya başlar. Kısa süre içinde, farelerden atlara kadar pek çok hayvan, tıbbi yardım almak için onun kapısını çalmaya başlar. Ancak, meslektaşları onun aklını yitirdiğini düşünmekte ve Dolittle'ın daha önce çalıştığı klinik, büyük bir meblağ karşılığında devralınmak üzere hazırlanmaktadır. Bu durum, Dolittle için birçok zorlu kararın alınmasını gerektiren bir dönüm noktası haline gelir.

Pelle, sıradan bir gün sokakta oyun oynarken, farkında olmadan bir karınca yuvasına basar. Bu durum, karıncayı savunma mekanizması olarak Pelle'yi ısırmaya iter ve Pelle'nin vücudu, olağanüstü bir hızla iyileşmeye başlar. Pelle, bu yeni kazandığı güçleri keşfettiğinde, yeteneklerini kontrol etmeyi öğrenme sürecine girer ve hayatı daha da heyecan verici bir hale gelir. Wilhelm, Pelle'nin en yakın arkadaşı ve aynı zamanda bir çizgi roman tutkunudur. Pelle'nin yaşadığı değişiklikleri hemen fark ettiğinde, ona destek olma kararı alır ve Antboy'un ardındaki gizemi çözmesine yardımcı olmaya çalışır. İkili, birlikte Antboy'un kimliğini oluşturma yolculuğuna çıkarken, yeni güçlerini keşfettikleri eğlenceli maceralara atılırlar. Ancak, kasabaya kötü niyetli bir karakter olan Pire geldiğinde, durumlar karmaşık bir hal alır. Pelle ve Wilhelm, bu yeni tehditle başa çıkmak için güçlerini birleştirmek zorunda kalacaklardır.

Bir genç Peru ayısı, sayısız maceraya atılma arzusuyla dolup taşarken, İngiliz kültürüne olan derin sevgisiyle Londra'ya doğru yola çıkar. Paddington Tren İstasyonu'na vardığında kaybolmuş ve yalnızlık hissiyle sarmalanmış bir şekilde, şehir hayatının hayal ettiği gibi olmadığını anlamaya başlar. Ancak, boynundaki etiketi gören ve ona geçici bir sığınak sunan nazik Brown ailesiyle karşılaşması, her şeyin değişmesine neden olur. Şansının döndüğünü düşünmeye başlarken, bu nadir ayının bir müze deri işçisi tarafından yakalanma tehlikesiyle yüzleşmesi, onu yeni bir maceranın içine çeker. Brown ailesinin sıcak misafirperverliği ve sevgisi, Paddington'a hem bir yuva hem de bir aile sunar. Fakat, şehrin karmaşık ve hızlı temposu ile bilinmeyen tehlikeler, onun için tamamen farklı bir macera haline gelir. Paddington, bu yeni ortamda hem dostluklar kurarken hem de kendini korumak için mücadele ederken, Londra'nın sunduğu zorluklarla başa çıkmak zorundadır.