Stephen Edwin King, 21 Eylül 1947 tarihinde doğmuş olan Amerikalı bir yazar, senarist ve film yapımcısıdır. Korku, bilim kurgu, doğaüstü unsurlar, gerilim, polisiye ve fantezi gibi çeşitli türlerde kaleme aldığı eserleriyle tanınmaktadır. Yazdığı kitaplar, dünya genelinde 350 milyondan fazla kopya satarak büyük bir başarı elde etmiştir.
Stephen King filmleri denildiğinde, kaliteli korku yapımlarından hoşlanan sinema tutkunları akla gelir. Çünkü King’in eserlerini takdir edebilmek için yalnızca cesaret değil, aynı zamanda olay örgüsünü de dikkatlice takip edebilme yeteneği gereklidir. King hayranları, sadece korku temalı yapımlarla sınırlı kalmayıp, gizem ve polisiye türlerine de ilgi duyan bireylerdir. King’in hikayelerinde sıkça karşılaşılan ani sürprizler ve beklenmedik gelişmeler arayan izleyiciler, bu yapımlarda asla hayal kırıklığına uğramazlar. Harika bir anlatım tarzı ve şaşırtıcı sonlarıyla King filmleri, günümüzün en çok beğenilen ve izlenen korku filmleri arasında öne çıkmaktadır. Aşağıda, büyük ustanın en sevilen sekiz filmi siz değerli okuyucularımızın beğenisine sunulmaktadır.
Louis Creed, eşi Rachel ve iki çocuğu Gage ile Ellie, kırsal bir bölgede yer alan bir eve taşınırlar. Bu yeni yerin yakınında bulunan gizemli hayvan mezarlığı, aile için birçok bilinmezliği beraberinde getirir. Başlangıçta, bu mezarlığın ne kadar korkutucu olabileceği konusunda pek bir endişeleri yoktur; sonuçta, bir hayvan mezarlığı ne kadar ürkütücü olabilir ki? Ancak zamanla, bu yerin karanlık sırları ortaya çıkmaya başlar.
Aile, kedilerinin bir kamyon tarafından ezilerek hayatını kaybetmesiyle büyük bir trajedi yaşar. Bu olayın ardından Louis, kedisini gizemli evcil hayvan mezarlığına gömmeye karar verir. Ancak bu işlem, göründüğü kadar basit değildir ve Louis, mezarlığın sunduğu tehlikeleri ve bilinmezlikleri keşfetmek zorunda kalır.
Amerika'nın çeşitli bölgelerindeki otoyollarda, The True Knot adında bir insan grubu yiyecek peşinde dolaşmaktadır. Ancak Dan Torrance'ın daha önce bu kabileyle yaşadığı korkunç deneyimler, Abra Stone'un da sonradan keşfettiği gibi, oldukça karanlıktır. Dan, çocukluğunda Overlook Oteli'nde yaşadığı dehşet dolu anılardan kurtulmaya çalışırken, babasından miras kalan umutsuzluk, alkol bağımlılığı ve şiddetle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Uzun yıllar süren bir mücadele sonucunda, New Hampshire'daki bir AA topluluğuna katılarak yeni bir hayata adım atar ve parıldayan yeteneği sayesinde ölüme yaklaşan insanlara büyük bir teselli sunan bir huzurevinde çalışmaya başlar. Olaylar gelişirken, Dan'in bu gücünü kullanmayı bırakması gerektiği gerçeğiyle yüzleşir.
Zamanla, Dan'in geçmişiyle yüzleşmesi ve içsel çatışmaları, onu daha da derin bir karanlığa sürükler. The True Knot'un varlığı, onun için bir tehdit haline gelirken, Abra'nın da bu tehlikeden haberdar olması gerekmektedir. Dan, geçmişte yaşadığı travmalarla başa çıkmaya çalışırken, aynı zamanda Abra'nın potansiyelini keşfetmesine yardımcı olmalıdır. Ancak, Dan'in parıldayan gücünü kullanmaktan kaçınması, hem kendi hem de Abra'nın güvenliği için kritik bir öneme sahiptir. Bu süreçte, geçmişin gölgeleriyle yüzleşmek ve geleceği şekillendirmek için zorlu bir yolculuğa çıkmak zorundadırlar.
Ana, huzurlu banliyö evine dönerken, ertesi sabah kocası zombi komşusu tarafından acımasızca saldırıya uğradığında hayatı bir anda altüst olur. Bir zamanlar sakin olan mahallesinin kaos içinde kalmasıyla birlikte Ana, en iyi çözümün kaçmak olduğuna karar verir ve bu süreçte Kenneth adında bir polis memuruyla tanışır.
Hayatta kalma mücadelesi veren Ana, en iyi şanslarının ıssız Crossroads Alışveriş Merkezinde olduğunu düşünerek oraya yönelir. Alışveriş merkezine vardığında, başka hayatta kalanlarla karşılaşır ve birlikte hayatta kalma çabalarına katılırlar. Ancak erzaklar hızla tükenmeye başladığında ve diğer mahsur kalanların yardıma ihtiyaç duyduğu anlarda, grup Alışveriş Merkezinde sonsuza dek kalamayacaklarını fark eder ve kaçış için bir plan yapmaya karar verirler.
Alex, okul gezisi için Fransa'ya giden bir uçağa binerken, aniden uçağın patlayacağına dair bir hisse kapılır. Bu his, başlangıçta bir rüya gibi görünse de, her şey son derece gerçekçidir. Uçaktan inmek isteyen Alex, birkaç öğrenci ve öğretmenle birlikte uçağı terk eder. Kısa bir süre sonra, dehşet içinde, uçağın gerçekten patladığını görür. Hayatta kalanların her biri birer kurban haline gelirken, Alex şimdi Ölüm'ün planlarını boşa çıkarmak zorundadır.
Alex, patlamanın ardından gelen ölümleri engellemeye çalışırken, kendisini FBI'ın takibinde bulur. Olaylar karmaşık bir hal alırken, Alex, bu ölümlerin ardındaki gizemi çözmek ve durumu kontrol altına almak için çaba sarf eder. Ölüm, peşinde olduğu Alex’i bulmaya çalışırken, genç adam hayatta kalmak için bir yol arayışına girer.
Sonunda, Alex, bu trajik olayların sona ermesi için bir çözüm bulmaya çalışırken, Ölüm’ün kendisiyle olan mücadelesi giderek daha da tehlikeli bir hal alır. Hayatta kalma mücadelesi, hem kendi hayatını hem de başkalarının hayatını kurtarma çabasıyla birleşirken, Alex’in karşısında durması gereken pek çok engel vardır.
Dışlanmış genç Carrie White, lisede arkadaşları tarafından sürekli zorbalığa maruz kalmaktadır. Annesi Margaret White, her yerde günah arayan ve kendini cezalandırma ihtiyacı hisseden dindar ve paranoyak bir kadındır. Carrie, ilk regl dönemini yaşadığında ne olduğunu anlamakta zorlanır ve bu durum, sınıf arkadaşları tarafından soyunma odasında alay konusu olur. Kibirli Chris Hargensen, bu durumu cep telefonuyla kaydederek internette paylaşır. Öğretmenleri Bayan Desjardin, öğrencileri cezalandırmaya çalışsa da, Chris’in meydan okuması sonucunda uzaklaştırılır ve bu nedenle balodan men edilir. Bu arada, Carrie kendisinde farklı bir yetenek keşfeder ve bunu intikam almak için kullanmaya karar verir. Chris ve erkek arkadaşı Billy Nolan, Carrie’ye karşı bir intikam planı yaparak arkadaşlarıyla birlikte kötü bir şaka düzenlemeye karar verirler.
Edith Cushing'in annesi genç yaşta hayatını kaybetmiş olsa da, Edith hala onun koruyucu ruhunun etkisi altında hissediyor. Viktorya Dönemi'nde yetişen Edith, evlilik çağına gelmiş bir kadın olmanın ötesine geçmek için büyük bir çaba sarf ediyor. Bu hedefe ulaşmak için her türlü riski göze almaya hazırdır. Ardından, gizemli bir yabancı olan Thomas Sharpe ile tanışır ve ona aşık olur. Bir dizi buluşma ve olayın ardından, Edith Thomas ile evlenir ve onunla birlikte, kız kardeşi Leydi Lucille Sharpe ile birlikte, bildiği her şeyden uzak bir hayata adım atar.
Masum genç kadın, çok geçmeden her şeyin göründüğü gibi olmadığını fark eder. Geçmişin karanlık sırları, kelimenin tam anlamıyla ahşapların içinden ortaya çıkar. Bu film, kanın ötesinde, gizem ve gerilim duygularını derinlemesine hissettiren bir atmosfer sunmaktadır.
11 yaşındaki Jake Chambers, bir silahşörle karşı karşıya gelirken, aynı zamanda bir Kuleyi yok etmeye ve Evrene kaos getirmeye çalışan Siyahlı bir Adam'ın tehlikeleriyle yüzleşmeye başlar. Ancak Jake'in annesi, üvey babası ve psikiyatristleri, bu olayların, geçen yıl kaybettiği babasının ölümünün yarattığı travmanın bir yansıması olduğunu düşünmektedir. Bir psikiyatri tesisinde çalışan bir grup işçi ise Jake'i iyileştirmek için yardım teklif eder. Jake, onları insan derisi giyen canavarlara benzeterek, rüyalarındaki kovalayanlardan kaçmaya çalışır.
Jake, rüyalarından birinde terkedilmiş bir evin izini sürer ve burada Orta Dünya adında kıyamet sonrası bir dünyaya açılan yüksek teknolojili bir portal keşfeder.