Kaçırmamanız Gereken 10 Hint Filmi

Sovyetler Birliği'nin çöküşü sonrasında Hindistan, güçlü bir müttefikten yoksun kalmış durumdaydı. Pakistan, ABD ve Çin gibi ülkelerin etkisi altında kalan Hindistan, stratejik bir adım atmak zorunda hissediyordu. Ashwat Raina, Hindistan Hükümeti'nin Araştırma ve Strateji biriminde görevli bir subay olarak, ülkesinin nükleer testler gerçekleştirmesi için bir plan geliştirdi. Ancak, bu plan gizli tutulmaya çalışılırken ABD'nin uyduları, test hazırlıklarını tespit etti. Hindistan, uluslararası baskılar nedeniyle 1995 yılında testleri iptal etmek zorunda kaldı. Yıllar sonra, Vajpayee hükümeti iktidara geldiğinde, Himanshu Shukla, Ashwat'ı arayarak önceki başarısızlıklarının nedenlerini anlamaya çalıştı. Ashwat, Hindistan'ın güvenliğini sağlamak amacıyla bir ekip kurma göreviyle görevlendirildi. Bu ekip, Pokhran'da nükleer patlayıcıların test edilmesi için hazırlıklara başlamaya karar verdi.

Bir ambulans sürücüsü, bir tıbbi temsilci, bir hastane insan kaynakları uzmanı ve bir cerrah, sabahın erken saatlerinde gizemli bir şekilde kaçırılır. Tamil Nadu Polisi'nden Ratnavel, şüpheliyi yakalayarak sorguya alır. Zanlı, olayın nedenini açıklarken hikaye geriye doğru ilerler. Maaran, tıbbi bir seminere katılmak üzere yola çıkarken yanlışlıkla Paris'e gider ve dönüş yolunda Chennai'ye yeni atanan doktor Arjun Zachariah'a ilgi duymaya başlar. Ancak Arjun'un gerçekleştirdiği sihir numarası beklenmedik bir şekilde kötü sonuçlanır ve Arjun hayatını kaybeder. Daniel bu duruma şaşırır. Maaran'ın nişanlısı Tara, bir kaza sonucu kızını kaybeder ve bu durum, kasıtlı bir tıbbi ihmalin ortaya çıkmasına neden olur. Maaran, kardeşi Vetri'nin yönlendirmesiyle intikam peşine düşer. Hikaye geriye doğru ilerlerken, Vetrimaaran'ın çocuğunun ölümüne sebep olan iki doktoru öldürdüğü anlaşılır.

Pakistan'ın Sultanpur köyünde yaşayan bir hamile kadın, doğacak kızına Pakistan kriket takımında yer alan bir oyuncunun adını vermeye karar verir. Kızı Shahida, talihsiz bir kaza sonucunda konuşma yeteneğini kaybeder. Annesi, onun bu yeteneğini geri kazanabilmesi için Delhi'deki bir Sufi azizinin türbesine götürmeye karar verir. Ancak yolculuk sırasında tren molası esnasında Shahida, trenin hareket etmesiyle annesinden ayrılır ve Hindistan'a doğru yola çıkar. Hindistan'da, Munni adını verdiği küçük kızı bulan Bajrangi adında bir adam, ona yardım etmeye karar verir. Bajrangi, Munni'yi ailesine kavuşturmak için elinden geleni yapar ve ona Pakistan'a kadar eşlik eder. Bu yolculuk sırasında, onlara bir gazeteci ve bir din alimi de katılır. Munni, sonunda ailesine kavuştuğunda, Bajrangi casus olduğuna dair şüphelerle karşılaşarak tutuklanır. Bu duygusal serüven, Hindistan ve Pakistan arasında büyük bir etki yaratır ve iki ülke arasındaki sevginin gücünü gözler önüne serer.

Hikâye, Bangladeş'te Ifrit adında karanlık bir tarikatın etrafında şekilleniyor. Bu tarikat, cinleri çağırarak onların soyundan gelen çocuklarla kendi neslini devam ettirmeyi amaçlıyor. Profesör Qasim Ali'nin liderliğindeki bir grup, bu tarikatın faaliyetlerini ve Ifrit'in karanlık eylemlerini durdurmak için mücadele ediyor. Rukhsana, bu tarikatın kurbanlarından birinin kızı olarak hikayeye dahil oluyor. Arnab, bir matbaa sahibi olan genç bir adamdır ve nişanlısı Piyali adında bir hemşire ile tanışma sürecindedir. Bir gün, Arnab ve ailesi ormanda yaşayan bir kadına rastlarlar ve onu ölü bulurlar. Kadının evinde Rukhsana adında bir genç kızı keşfederler ve onu yanlarına alırlar. Rukhsana, dış dünyadan tamamen izole bir yaşam sürmüş ve tarikatın etkisi altında büyümüş bir genç kızdır. Arnab, ona karşı duyduğu ilgiyle Rukhsana ile arasında bir bağ kurar. Ancak zamanla, Rukhsana'nın doğasında şeytani bir varlığın bulunduğu anlaşılır. Bu durum, Arnab ve Rukhsana'nın ilişkisini karmaşık bir hale getirirken, tarikatın karanlık sırları da gün yüzüne çıkmaya başlar.

Dört farklı hikâyeyi bir araya getiren bu film, karakterlerin inançlarını ve kaderlerini sorgulama süreçlerine odaklanıyor. Evli bir çift, transseksüel oğullarıyla olan ilişkilerini yeniden değerlendirme aşamasına gelirken; bir tsunami sonrası hayatta kalanlar, Tanrı'ya olan inançlarını sorgulama yolculuğuna çıkarlar. Eski bir yetişkin film yıldızı ve oğlu, umutsuz bir durumda Tanrı'dan umut arayışına girerken, cesaret sınavıyla yüzleşen üç genç de hikâyenin önemli bir parçasını oluşturuyor. Her bir karakter, kendi benzersiz deneyimleri aracılığıyla inançlarını sorgularken, kaderleriyle yüzleşmek zorunda kalıyor. Filmde, kalpsiz bir polis ve ilginç komşular gibi çeşitli karakterler de yer alıyor. Bu karakterler, farklı sınavlarla karşılaşarak kendi içsel mücadelelerini yaşıyorlar. Thiagarajan Kumararaja'nın yönetimindeki bu eser, karmaşık bir dünyada insanların inançlarını ve verdikleri kararları sorgularken, ironik ve çarpıcı bir anlatım tarzı sunuyor.

Terör örgütü Tehreer Al-Hind'in bir üyesi olan Hanif, bir bombalı saldırı planlarken beklenmedik bir kaza sonucu hastaneye kaldırılır. Hastanede yapılan incelemelerde, Hanif'in vücuduna gizlice yerleştirilmiş bir bomba olduğu anlaşılır ve bu bomba, kalp atışlarıyla tetiklenmektedir. Hafızasını kaybetmiş olan Hanif, bu durumu avantaja çevirerek masum insanlara zarar gelmesini önlemek için polisle bir mücadeleye girişir. Ancak, polis memuru Dewan, Hanif'e güvenmemekte ve onu etkisiz hale getirmek için öldürme emri alır. Fakat Hanif'in gerçek niyetini öğrenen bir başka polis memuru, onu kurtarmak için elinden geleni yapmaya karar verir. Hanif, ailesinin ölümünden intikam almak amacıyla teröristlere karşı harekete geçerken, polis ve teröristler arasında büyük bir çatışma patlak verir. Sonuç olarak, Hanif, terörist lideri Maqsood'u ortadan kaldırarak intikamını alır ve ardından Dewan'dan kaçar. Bu süreçte, hem Hanif'in içsel mücadelesi hem de polis teşkilatının terörle mücadelesi derin bir çatışma ve gerilim yaratır.

Uttar Pradesh'in Laalgaon köyünde iki Dalit kızın kaçırılması olayı, Ayan Ranjan'ın dikkatini çeker. Olayı araştırmak üzere köye atanan Ayan, burada kast ayrımcılığının acımasız yüzüyle karşılaşır. Kızların cesetleri bulunduğunda, otopsi sonuçları tecavüzü ortaya koyar. Ayan, köydeki zenginlerin, cinayeti örtbas etmek için ayrıcalıklarını kullandığını keşfeder. Kızların aileleri, onlara şiddet uygulayan Anshu'yu işaret eder. Ancak Anshu'nun tutuklanması, yerel politikacılar ve kolluk kuvvetlerinin onu koruması nedeniyle oldukça zordur. Ayan, gerçeği ortaya çıkarmak için büyük bir mücadele verir. Brahmadatt, tecavüz olayında yer alan kişilerden biridir ve sonunda trajik bir şekilde hayatını kaybeder. Ayan, adaletin sağlanması için kararlılıkla savaşır ve nihayetinde Pooja'nın kurtarılmasını başarır. Film, Hindistan'daki kast ayrımcılığının derin köklerini ve adalet arayışının getirdiği zorlukları gözler önüne sererken, aynı zamanda insan haklarına olan inancı da vurgular.

RAW şefi Shrikant Rai, Hindistan'ın Pakistan'daki casusluk faaliyetlerini artırmak amacıyla yetenekli bir finans uzmanı olan Romeo'yu göreve alır. Romeo, Pakistan'a giderek Akbar Malik kimliğiyle gizli operasyonlara katılır. Bir dizi olay sonucunda Pakistanlı yetkililerin güvenini kazanmayı başarır ve kritik istihbarat bilgileri toplar. Ancak, Romeo'nun gerçek kimliği açığa çıkınca Pakistanlılar tarafından sorgulanır ve işkenceye maruz kalır. Yine de, kurtulmayı başararak Hindistan'a geri döner. Daha sonra Nepal'de Shrikant ve diğer ekip üyeleriyle bir araya gelir. Shrikant, Romeo'nun Hindistan için hala aktif bir şekilde çalıştığını ve Pakistan'a karşı yürütülen operasyonların bir parçası olduğunu açıklar. Romeo'nun görevi başarılı bir şekilde tamamlanmış, hedeflenen köy bombalanmış ancak sivil kayıpların önüne geçilmiştir. Romeo'nun annesinin cenazesine katılamamasının sebebi, görevine olan sıkı bağlılığıdır.

Yüksek profilli bir politikacıyı öldüren ve ardından kaçan bir kiralık katil olan Shankar'ın hikayesi, karmaşık bir aşk ve intikam öyküsünü barındırıyor. Shankar, cinayet sonrası kaçarken, Chandini adında bir kadınla tanışır ve ona derin bir aşkla bağlanır. Ancak, Shankar'ın geçmişi peşini bırakmaz; Kaka adında başka bir suikastçının emrinde çalışarak, politikacı Kasi Vishwanath'ı öldürür ve ardından Chandini ile birlikte Goa'ya kaçar. Fakat, polislerin peşine düşmesiyle birlikte olaylar hızla kontrolden çıkar ve bir çatışma patlak verir. Bu çatışma sonucunda Chandini hayatını kaybederken, Shankar da tutuklanır. Bu sırada, bilim insanı Sara, Arun'un hafızasını Shankar'a aktarmaya karar verir. Arun, Kasi Vishwanath cinayetini araştıran bir CBI memurudur ve gerçek katili bulmak için kararlıdır. Shankar, Arun'un hafızasını aldığında, onun hayatına adım atar ve onun gözünden dünyayı görmeye başlar. Ancak zamanla, gerçeği öğrenir ve intikam almak için harekete geçme kararı alır. Bu süreç, Shankar'ın hem kendi geçmişiyle yüzleşmesini hem de Arun'un adalet arayışını bir araya getirir.

Bir köyde, bir bufalo aniden kaçış yapar ve köylüler, onu bulmak için yoğun bir çaba sarf ederler. Ancak, tüm çabalarına rağmen bufaloyu yakalamayı başaramazlar. Bufalonun kaybolması, köydeki huzuru ve düzeni altüst eder; bu durum, köylüler arasında çatışmalara yol açar. Köylüler, ünlü bir kaçak avcı olan Kuttachan'dan yardım istemeye karar verirler. Fakat bu arayış, köylüler arasındaki çıkar çatışmalarını ve toplumsal sorunları gün yüzüne çıkarır. Günler geçtikçe, köylüler arasındaki gerginlik artar ve çatışmalar daha da derinleşir. Sonunda, bufalo bulunur ve bu durum köylüler arasında büyük bir kaosa neden olur. Antonius, Kuttachan'ı öldürür ve diğer köylülerle birlikte bufaloyu avlamak için harekete geçer. Ancak bu girişim, köydeki durumu daha da karmaşık hale getirir ve sonuç olarak bufalo ile köylüler arasında şiddetli bir mücadele patlak verir.